Postpartum dönem doğumdan sonraki 40 gün içindeki dönemdir. Halk arasında gebelikten normal döneme geçişe kırkı çıkma denir. İlk 40 gün hem anne hem de yenidoğan bebeğin yeni yaşamlarına geçiş dönemidir. Bu depresyonun sıklığı %5-20 olarak bildiriliyor. Annenin bebeğine karşı ilgisizliği veya hostil duyguları ön plandadır. Anne bebeğine yeterli bakımı vermemekten ve hatta bebeğine zarar vermekten korkabilir. Ağır depresif belirtiler yanında intihar düşünceleri ya da girişimleri görülebilir. Bu risk etmenleri kadının ya da eşinin işsizliği, sosyal desteğin yetersiz olması, evlilik sorunları, beklenmedik yaşamsal olaylar (ölüm, ayrılık…), planlanmamış gebelikler, multiparite, daha önceki gebeliklerde depresyon geçirilmesi, yüksek riskli gebelik yaşamış olması, kayıpla sonlanan gebelik ve doğum deneyimleri, erken anne-bebek ayrılığı ve bebeğin bakımı ile ilgili duyulan kaygılardır. Annenin ailesinde geçirilmiş “Doğum sonrası Depresyon” öyküsü de riski arttıran bir etmendir.
Genellikle doğum sonrası 2. Haftada gelişir. Kadınların %50-70’inde doğum sonrası ilk günlerde görülen lohusalık hüznü ile karıştırılmamalıdır. Sağlık Bakanlığının Doğum Sonu Hasta Bakım İzlemi doğrultusunda, doğum sonrası her anneye Edinburg Depresyon ölçeği uygulanır. Bu ölçek ile riskli bulunan grup mutlaka psikiyatri kontolüne gönderilir. Tedavi edilmeyen veya ihmal edilen durumlar hem anne hem de bebek için intihara varan ağır sonuçlar getirebilir. Bu sebeple lohusa bakımında yer alan diğer aile fertlerinin uyanık olması önemlidir.
Doğum sonrası depresyon tanısı konulduktan sonra bireysel ya da aile psikoterapisi, farmakolojik tedavi ve sosyal servislerin desteğinden yararlanabilirler.
Comments